Dokunmak uzerine...

‘En iyisi boşvermektir’ dedi elleri zamanından önce yaşlanmış kadın.
‘Hiç olmayıp ne yapacaksın?.. O zaman soruna cevap da bulamazsın…’
‘Ama hiç olmasaydım bu soru da olmazdı.’ dedim.
‘O zaman, yok olmak’ dedi kadın, ‘buna cesaretin var mı?’
‘Kimin o kadar cesareti var?’ dedim.
‘Boşver öyleyse’ dedi kadın.
"Ona da yok ki cesaretim.’ dedim içimden. Boşverebilmek, yumuşacık yok olmaktı zaten.

Sorularla var olanların hiçbir cevabı umursamayanlara yönelttiği bakışlardaydı hayatın sırrı. Buna yanlış zamanda yanlış yerde olmak da denebilirdi. Sorularıyla doğanların düştükleri döl yoluydu yanlış yer ve bütün doğum günleri; yanlış zamanlar. Umursamamaktı hayatın sırrı… umursamayabilmek. Korkak olmak gerekti sorgusuz yaşayabilmek için ve umursamamak korkuçlukları.
Kadının derisi her soruyla daha çok kıvrılıyordu…

‘Soruları hiç sevmem.’ dedi, sesi zamanından önce çatlamış çocuk.
‘Ama sen çocuksun daha, sormadan nasıl görürsün önünü?’
‘Görmem gerekmez’ dedi çocuk, ‘annem benim için bakıyor zaten’
Bakmayı bilmekteydi hayatın sırrı, görmek gerekmezdi. Görebilmek cesaret isterdi ve de baktıklarının ötesine geçebilen bir çift göz. Tabii ki de korkak olmak gerekti yine ve görünmeyeni, olduğu yerde bırakmak. Gözleri de sadece bakmaya ayarlamak gerekti ki saklanmışı bulup çıkarmasın. Gözlerini çek üstümden, şeytan doldurur…

‘görmek istemiyorum,’ dedi çocuk, ‘daha çok gencim…’

‘Dokunma bana üşürsün’ dedi vaktinden önce ölmüş ceset.
‘Olsun, sen ölüsün, tabii ki soğuk olacaksın. Ben üşümem’ deyip uzandım ona.
Vicdan kadar beyaz bir örtü çekti üstüne, aldı soğuğunu benden.
Örtünün beyazına dokundum ama hissetmedim birşey, içim boşaldı aniden, hissetmek miydi yoksa var olmak? Ateşlerde yanmak, kar altında donmak için miydi varlık.
Yok olmak için miydi? Ölüm yok olmaksa eğer, hissederken var oluyorduk o zaman.

O zaman,
O zaman,

Ne soran bakışlarda ne de gören gözlerdeydi varlık,

Varlık,
Varlık,

Hissetmekti…

Yok olmak içindi var olmak…

Ne cavapsız sorular,
Ne de göremeyen gözler üzmesin seni…

Dokununca görecek,
Dokununca bileceksin…

O zaman, varsın…

Dokunmuyorsan, yok…